Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. . Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. - Songül çok güçlü bir kadın. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. (Gülüyor. . Şimdi sekiz yaşında oldular. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. ",. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Eskiden sosyal medya mı vardı. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

- Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Şimdi sekiz yaşında oldular. Eskiden sosyal medya mı vardı. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. - Songül çok güçlü bir kadın. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. . Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. (Gülüyor. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. . ",. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi.